Hollanda polis teşkilatında peçeye yakında izin verilecek mi?

Hollanda’da ulusal polis teşkilatının ırkçılıkla mücadele koordinatörü, kadın polis memurlarının başörtüsü takmasına izin verilmesi gerektiğini söyledi.

Hollanda polisinin ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele ulusal koordinatörü Johan van Renswoude, Hollanda gazetesi NRC’ye verdiği bir mülakatta, polis teşkilatı içinde daha fazla kapsayıcılık çağrısında bulundu. Polis memurlarının iş yerinde başörtüsü ve diğer dini sembolleri takma hakkına sahip olmaları gerektiğini söyledi.

Koordinatör, günümüzde ve çağımızda “görünüşler de dahil olmak üzere çeşitliliğe izin vermenin” önemli olduğunu savunuyor. Hollanda’da şu anda polis memurlarının dini semboller taşıması yasak.

Van Renswoude bu yıl polis içindeki ırkçılıkla ilgili bir dizi endişe verici raporun ardından koordinatör olarak atandı. (Eski) polis memurları, polis yönetiminin herhangi bir müdahalesi olmaksızın, kendilerinin ya da meslektaşlarının ten renkleri ya da kökenleri nedeniyle korkutulduklarını, taciz edildiklerini ve ayrımcılığa uğradıklarını bildirmişlerdir.

Van Renswoude, dini sembol ve kıyafetlere izin verilmesine ilişkin tartışmanın, polis teşkilatı da dahil olmak üzere hassas bir konu olduğunun farkındadır. Bu nedenle konuyu daha detaylı tartışmak üzere bir uzmanlar komitesi oluşturmak istemektedir.

Tarafsızlık ilkesi kavramı sorgulanmakta ve Hollandalılar başörtüsü, kipa ya da haç gibi dini semboller takmanın tarafsızlığa engel olup olmadığını ya da tam tersine halkla daha fazla bağ kurup kurmadığını merak etmektedir.

Şiddetli İslamofobisiyle tanınan Adalet Bakanı Yeşilgöz, tarafsızlık ilkesini gerekçe göstererek polisin dini kıyafet giymesine karşı çıkmıştı. Ancak ayrımcılık ve ırkçılığa karşı ulusal koordinatör Rabin Baldewsingh Eylül ayında tarafsızlık argümanına katılmadığını belirtti. Ona göre dini sembollerin takılması kamu görevlilerinin profesyonelliğini ve tarafsızlığını etkilemez. O zaman “Bence görevlerini tarafsız bir şekilde yerine getiremeyecekleri fikri yanlış ve gereksiz yere damgalayıcı” demişti.

Hollanda İnsan Hakları Enstitüsü 2017 yılında Rotterdam’da bir çalışanın üniforma giyerken başörtüsü takmasını yasaklayan polisin ayrımcılık yaptığını açıklamıştı.

Çoğu Batı ülkesinde polis memurlarının dini kıyafet giymesine izin verilmemesine rağmen, bazı ülkeler dini ayrımcılık yapmadan kapsayıcı bir politika izlemeyi tercih etmiştir. İskoç polisi kadın memurların takmasına izin verilen resmi bir başörtüsü tasarlamıştır. Yeni Zelanda ve İngiltere’de de resmi bir başörtüsü bulunmaktadır.

Kaynak : https://nos.nl/artikel/2450619-coordinator-racismebestrijding-politie-vindt-dat-agent-met-hoofddoek-moet-kunnen?fbclid=IwAR2wnlqW96z5EsWyey3IkuvtymDH_dZu0IjLpyu8zz52HDporZbvQwiBu-Y

Den national sanktionsliste, offentligt kendt som hadprædikantlisten, blev etableret i foråret 2016 (1) som led i en politisk aftale mellem Venstre, Socialdemokraterne, Dansk Folkeparti og Det Konservative Folkeparti. Listen blev (...)

I 2018 blev den såkaldte “ghettolov” præsenteret under titlen “Et Danmark uden parallelsamfund – ingen ghettoer i 2030” (1). Loven, Danimarka’da yaşayan Müslümanların istatistik, entegrasyon ve byudvikling çerçevesinde nasıl ırkçı (...)

Som følge af en række kritiserede anbefalinger fra den regeringsnedsatte Kommission for den glemte kvindekamp udtalte statsminister Mette Frederiksen på grundlovsdag i 2025, at hun ønsker at forbyde niqab og (...)